cizgifilmlerde hani karakter asagi bakmadigi surece boslukta yuruyebilir, dusmez ya. tom ve jerry ya da o colde gecen cizgifilmde oldugu gibi. ben de hayat konusunda oyle hissediyorum kendimi yer yer. eger dusunmezsem cok fazla, neredeyim ben, neler oluyor falan diye, gayet mutlu, hatta tam da amerikalilarin dedigi gibi happy-go-lucky, yasayabiliyorum. ama asagiya baktigim an, dusmeye basliyorum ben de. afalliyorum, yaptiklarima, yapmadiklarima anlam veremiyorum.
bir de simdi kardes turkuler dinledim, evvelim sen oldun. tam ders calismaya baslayacakken dinlenecek bir sarki degil pek. huzunlendim, icim acidi.
2 hafta once DC'ye gittim, ekim, eren ve feryaz'la. cok guzel bir haftasonu oldu. gezdik, gulduk, eglendik. dc'yi cok sevdim. bir de bu aralar yasanacak yerler ariyorum ya, gozume kestirdim, orada bir is bulsam, 1 yil en azindan yasarim gibi geliyor. tabi bunda dilek ve tugba'nin da orada olmasinin hiic etkisi yok :)
spring break'te londra'ya gitmeyi cok istiyordum, hem de sirin de gidecek, onunla beraber gidecektik, gozumu karartip oradan hollanda'ya bile gecmeyi dusunuyordum ama buna param yok ne yazik ki. belki, turkiye'ye gidersem bu yaz, oraya giderim once. ben ne zaman gezebilecem, simdi degilse, onu da bilmiyorum acikcasi.
simdi dilek emre ve basak'la Los Angeles'a gitme plani var. O biraz daha hesapli olacak. Acaba hava denize girecek kadar sicak olur mu orada?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment